İSA YUSUF ALPTEKİN
İSA YUSUF ALPTEKİN
(1901-1995)
Doğu Türkistan asıllı siyasetçi ve fikir adamı
Doğu Türkistan’ın Kâşgar şehrine bağlı Yenihisar kazasında dünyaya geldi. Babası Yusuf Bey, Yenihisar Saylık köyünden Kasım Hacı Muhammed Ali’nin oğlu, annesi Ayşe Hanım da Yenihisar’a bağlı Yeniösten köyünden Hasan adlı bir zatın kızıdır. Tahsil hayatına Çin mektebinde başladı, ayrıca medrese tahsili gördü. Çin mektebinde okuduğu yıllarda aynı zamanda çalışmaya başladı. Toprak vergisinin toplanması sırasında vergi memurlarına yardımcı oldu. 1923’te Yenihisar’a kaymakam olarak gelen Çin De-li’ye Türkçe öğretti ve bu sırada yabancılar arasındaki anlaşmazlıklara bakan dış irtibat memurluğu görevini yaptı. Daha sonra Batı Türkistan’da Endican ve Taşkent’te üçer yıl kaldı. Bu süre zarfında Batı Türkistan’daki Rus rejimini tanıdı, buradaki Doğu Türkistanlı milliyetçilerle görüştü ve iş birliği yollarını aradı. Aynı yıllarda Özbek Türkleri’nin millî şairi Abdülhamid Çolpan ile yaptığı görüşmelerde, onun kendisine yetişmiş insan kıtlığından söz ederek insan yetiştirmek amacıyla Türkiye’ye ve Almanya’ya talebe göndermek üzerinde durduğunu belirtir.
1931’de Hoca Niyaz Hacı tarafından başlatılan bağımsızlık hareketine şahit olan İsa Bey, Doğu Türkistan’daki Çinli idarecilere halka yapılan zulümlerin önlenmesi gerektiğini, aksi takdirde hareketin yayılacağını ve bölgede Rus işgalinin söz konusu olabileceğini anlatmaya çalıştı. Çin De-li’nin görevden alınması üzerine 2 Haziran 1932’de Pekin’e gitti. Pekin’de ertesi yıl Doğu Türkistanlı Vatandaşlar Cemiyeti’ni kurdu veÇinî Türkistan Avazıadıyla bir mecmua çıkardı. 18 Eylül 1936’da Çin Millet Meclisi üyeliğine seçildi. 1938’de Japon-Çin anlaşmazlığı konusunda İslâm dünyasını bilgilendirmek üzere görevlendirildi. Lübnan, İran, Afganistan ve Türkiye’yi ziyaret etti. Bu ülkelerde pek çok devlet lideri, siyasetçi, yazar ve akademisyenle, ayrıca Doğu Türkistan’dan göç etmiş kişilerle görüştü.
Çinliler’in baskıları yüzünden 21 Eylül 1944’te Ali Han Töre liderliğinde İli’de (Gulca/Yining) ayaklanma başladı ve 12 Kasım’da Şarkî Türkistan Cumhuriyeti kuruldu. Çin Devlet Başkanı Çan Kay-şek ayaklanmayı bastırmak için uzlaşma yolları aradı; İli’den gelen bir heyetle görüşmeleri için Mesut Sabri Baykozı, Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Bey’in Urumçi’ye gitmelerine izin verdi. Görüşmeler sonucunda 2 Ocak 1946’da, General Chang Chin-Chung başkanlığında Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Bey’in de aralarında bulunduğu bir karma hükümet kuruldu. İsa Yusuf Bey, aynı yıl Urumçi’de Üç Prensip Gençler Teşkilâtı’nın Doğu Türkistan şubesini açtı. Altay Neşriyat Evi’ni kurarakErkadıyla bir gazete çıkarmaya başladı. Ayrıca halkın da katıldığı haftalık toplantılar düzenliyordu. 1947’de kurulan Mesut Sabri Baykozı hükümetinde genel sekreterlik görevini üstlendi. Bir yıldan fazla kaldığı bu görevi esnasında milliyetçi, antiemperyalist ve antikomünist politikaları sebebiyle Rusya ve Çin’in tepkisini çekti. 17 Temmuz 1948’de Rus aleyhtarı politikalar izlediği gerekçesiyle hükümet azledildi. Bu sırada Kızıl Çin tehlikesi de had safhaya ulaşmıştı.
İsa Yusuf Bey ve arkadaşları, uzun müzakereler sonucunda güçlerinin Kızıl Çin kuvvetlerine karşı koymaya yeterli olmadığı kanaatine vararak göç etme kararı aldılar. İsa Yusuf 21 Ekim 1949 tarihinde kalabalık bir grupla Doğu Türkistan’dan ayrıldı. 20 Aralık’ta Ladak’a ve oradan Keşmir’in başşehri Srinagar’a hareket etti. Bu arada Mehmet Emin Buğra ile birlikte Tibet üzerinden Hindistan’a gitmek isteyen Kazak Türkleri’ne yardım etmeye çalıştı. Kafilelerine sığınma izni alabilmek için Hindistan, Suudi Arabistan ve Mısır’a gitti, fakat bir neticeye varamayınca 6 Ocak 1952’de Türkiye’ye hareket etti. Aynı tarihlerde Mehmet Emin Buğra da Türkiye’ye geldi. Türkiye’de bir taraftan yaptıkları ziyaretler, diğer taraftan basın yoluyla davalarını anlatma gayretleri sonunda Bakanlar Kurulu, 13 Mart 1952 tarihinde 1850 Doğu Türkistanlı’nın iskânlı göçmen olarak Türkiye’ye yerleşmesine izin verdi. 1952 yılı sonundan itibaren Doğu Türkistanlılar Türkiye’ye yerleşmeye başladı. İsa Yusuf Bey ise ailesiyle birlikte Haziran 1954’te Türkiye’ye geldi ve 4 Aralık 1957’de Türk vatandaşlığına kabul edildi. İsa Yusuf davasını anlatmak üzere 1970 yılına kadar üç defa dünya seyahatine çıktı ve birçok ülkeyi dolaştı. Başta Asya-Afrika Konferansı, Dünya İslâm Birliği ve Dünya İslâm Kongresi olmak üzere pek çok uluslararası konferansa katıldı ve devlet büyükleriyle görüştü.
1960’ta kurulan Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti’ne Mehmet Emin Buğra’nın 14 Haziran 1965’te vefatından sonra İsa Yusuf başkan oldu. 1978’de geçirdiği bir trafik kazası neticesinde uzun süre hastahanede kaldı, cemiyetin faal başkanlığından ayrıldı. 1984’teDoğu Türkistan’ın Sesiadıyla Türkçe, Arapça ve İngilizce bir dergi yayımlamaya başladı. 17 Aralık 1995’te vefat etti. İsa Yusuf Alptekin, diğer Türkistanlı liderlerden farklı olarak diplomat yönü ağır basan bir şahsiyettir. Meselelerin şiddetten ziyade akılla ve uzun vadeli çalışmalarla halledileceğine inanmıştı. Gençlik yıllarında başlayan mücadele hayatı hicretler, eziyetler, türlü sıkıntılarla sürmüş, hürriyet aşkı bir asra yaklaşan ömrünün son günlerinde dahi canlılığını korumuştur. Mücadeleleri sırasında, “Bir Doğu Türkistanlı olarak Doğu Türkistan davası, bir Türk olarak Türklük davası, bir müslüman olarak İslâm davası ve bir insan olarak insanlık davası için hizmet edin” tavsiyesinde bulunduğu belirtilir.
Eserleri:“Temir parda arqasındaği Şarqî Türkistan” (Millî Türkistan, LXXIV [Münih 1951], s. 23-27);Doğu Türkistan İnsanlıktan Yardım İstiyor(İstanbul 1971);Doğu Türkistan Davası(İstanbul 1981);Esir Doğu Türkistan İçin: İsa Yusuf Alptekin’in Mücadele Hatıraları(der. M. Ali Taşçı, İstanbul 1985);Unutulan Vatan Doğu Türkistan(İstanbul 1992);Esir Doğu Türkistan İçin-2, İsa Yusuf Alptekin’in Mücadele Hatıraları (1901-1949)(haz. Ömer Kul, Ankara 2009);Esir Doğu Türkistan İçin-1, İsa Yusuf Alptekin’in Mücadele Hatıraları(haz. Ömer Kul, Ankara 2010).
Kaynak: Bu yazı https://islamansiklopedisi.org.tr/alptekin-isa-yusuf adresinden alınmıştır.